İNCİL’İN Temelleri
Konu 5 : TANRI’NIN EGEMENLİĞİ
Egemenliğin Tanımı | Egemenlik şu anda kurulmamıştır | Geçmişte Tanrı’nın Egemenliği | Gelecekte Tanrı’nın Egemenliği | Milenyum | Arasöz (Egemenliğin Gerçekliği, İsrail Tarihi’nin Özeti) | Sorular

ARASÖZ 16 : İsrail Tarihi’nin Özeti

İBRAHİM, ilk Yahudi, Kildanîlerin Ur kentinden çağrıldı. Tanrı ona ve onun soyuna Kenân diyarına ilişkin vaatlerde bulundu. O, bu vaatlere ulaşamadan öldü.

İSHAK. İbrahim, oğlu İshak’ı bir adak olarak sunmak üzere hazırlandı. İbrahim imanlı olduğundan, Tanrı İbrahime vaadini bir yeminle pekiştirdi. İshak’ın, babasının buyruğuna itaat ile ölmek üzere istekliliği, Mesih’in bir örneğidir. İshak’a vaatler yinelendi (Gen. 26: 3-5).

YAKUP, İshak’ın oğluydu. Vaatler ona da yinelendi. O, en büyüğü Ruben ve en küçüğü Benyamin olmak üzere, 12 oğula sahipti. Levi, rahiplerin kendisinden indiği kişiydi. Yusuf, gözde olandı.

YUSUF. Bir delikanlı olarak, onu kendi biraderleri üzerinde yönetici olarak tanımlayan iki rüya gördü. Onlar (kardeşleri) kıskandılar ve onu bir köle olarak Mısır’a sattılar. Orada o, bir yönetici oldu; ve bölgeye sıkıntı veren yedi yıllık kıtlık esnasında kullanılmak üzere ekin’in korunmasını düzenledi. Bu zaman esnasında, Yakup ve oğulları Yusuf’la yaşamak üzere Mısır’a geldiler. Onlar ve onların torunları Mısır’ın parçası olan Goşen’de yaşadılar. Bir zaman sonra, Firavun onları köle yaparak İsrail halkına zulmetti.

MUSA, bu zamanda doğdu; o bir bebek olarak, (Nil’deki) sazlıklara saklandı ve böylece Firavun’un kız kardeşi tarafından bulunup onun tarafından evlat edinildi. Genç bir adam olduğunda, bir İsrailliyi dövmekte olan bir Mısırlıyı (kazaen) öldürdü. Bu nedenle Musa, (kayın pederi) Yetro’nun yanında bir çoban olarak 4o yıl çalıştığı Midyan’a kaçtı. O zaman Tanrı, yanan bir çalı içinde (meleği vasıtasıyla) göründü. Ona, Firavun’a gitmesi ve İsrail için kurtuluş talep etmesi söylendi. O, gerçekten Tanrı’dan gönderildiğini kanıtlayan mucizevi belirtiler yaptı. Yine de Firavun İsrail’lilerin gitmesine izin vermedi; bu nedenle Mısır üzerine on bela gönderildi - örneğin kurbağalar, karanlık, dolu ve son olarak da ilk doğan erkeklerin öldürülmesi. İsrailliler, bir koyun kesmek ve kanını kendi evlerinin kapısına serpmek zorunda kaldılar. Bu, İsa’nın kanının bizi ölümden nasıl kurtarabildiğine de işaret etmektedir. Bu yortu, Fısıh (gel-geç) olarak bilinmektedir.

ÇIKIŞ. Sonunda İsraillilere, Mısır’dan ayrılmak üzere izin verildi. Onlar, gündüzün bir bulut kümesi ve geceleyin bir ateş kümesi içindeki Tanrı’nın Meleği tarafından yönlendirilerek seyahat ettiler. Firavunun ordusu onları Kızıldeniz’e kadar takip etti. Sular, halkın içinden geçmesine müsaade edecek şekilde mucizevi olarak açıldı; ve daha sonra sular Mısırlıları boğmak üzere geri geldi. Daha sonra İsrailliler, vaat edilen Kenân topraklarına doğru çölün başından sonuna kadar seyahat ettiler. Tanrı onlara bir kayadan içmek üzere su ve her sabah temin edilen cennet ekmeği (man) şeklinde ekmek verdi. Sina dağına ulaştıklarında Tanrı onlara On Emir ve Musanın şeriatını verdi. O zaman onlar Tanrı’nın Egemenliğini kurdular. Onlara, tapınma çadırı denen, içinde Tanrı’ya tapınılacak özel bir çadır yapmaları buyuruldu. Onlara, Tanrı’ya adaklarını sunabilen bir Baş Rahip ve rahipler verildi. Tapınma çadırının ve rahipliğin tüm unsurları İsa’ya doğru işaret etti.

VAAT EDİLEN DİYAR’a sonunda ulaşıldı. 12 casus gönderildi; bunlardan on’u Kenân toprağına sahip olmanın çok güç olduğunu söyleyerek geri döndü. Diğer iki casus, Yeşu ve Kaleb, Tanrı’nın vaatlerine inanmışlarsa o diyara onlar tarafından sahip olunabileceği şeklindeki, gerçeği söylediler. Halk on casusun görüşünü paylaştığından dolayı, İsrailliler, Mısır’dan ayrıldıklarında 20’nin üzerinde olanların hepsi ölünceye kadar, 40 yıl için çölde dolaşmak zorunda kaldılar.

YEŞU, Musa’nın yerine geçen idi; ve İsrail’i Kenân diyarına sevk etti. Alınan ilk kent (fahişe) Rahab’ın yaşadığı Eriha idi; ondan sonra da ‘Ay’ kenti alındı. O diyara bir kez yerleşince , onlar, gerçek kralları Tanrı olmasına karşın, aralıklı olarak YARGIÇLAR tarafından yönetildiler. Bunlara, insan benzerleri Gideon, Yeftah ve Samson dahildi. Bunların tümü, onlar Tanrı’ya karşı günahları için tövbe ettiklerinde,İsrail’i düşmanlarından korudular. İsrail tarihi; İsraillilerin komşu uluslardan istilalar yoluyla cezalandırılmalarına yol açan, Tanrıya itaatsizliklerinin örnekleriyle doludur. Günahlarından tövbe etmişler ve Tanrı onları kurtarmış ve daha sonra yine günah işlemişlerdir. Son yargıç Samuel idi. Onun zamanında, İsrail halkı, çevrelerindeki uluslar gibi bir insan kral istemek yoluyla, Tanrı’yı kralları olarak reddettiler.

KRALLAR. Onların ilk kralı; iyi bir başlangıç yapmasına karşın, Tanrı’nın buyruklarına itaat etmeyerek ve Davut’a zulmederek, kötü bir adam’a dönüşen Saul idi. Onun ölümünden sonra, Davut, bir sonraki kral oldu; ve İsrail’in en iyilerinden biri idi. Tanrı ona büyük vaatler yaptı. Ondan sonra; iyi bir başlangıçtan sonra, çevredeki uluslardan almış olduğu çok sayıda karıları tarafından gerçek imandan saptırılan, Davut’un oğlu Süleyman geldi. Onun ölümünden sonra krallık ikiye ayrıldı: on oymak başlangıçta Yeroboam yönetiminde İsrail krallığını oluşturdular; diğer iki oymak, Yahuda ve Benyamin, başlangıçta Süleyman’ın oğlu Rehoboam yönetiminde, Yahuda krallığını oluşturdular.

İsrail Krallığı (on-oymaklık), iyi krallara hiç sahip olmadı. Onlar sürekli olarak, Tanrıya karşı isyankârdılar. O, onlara; tövbe etmelerini onlardan dileyen çok sayıda peygamberler gönderdi; ama onlar bunu yapmadılar. Bu nedenle, Asurlular onları istila etti ve tutsak aldı. Onlar baştanbaşa dünyaya dağıtıldılar.

Yahuda Krallığı (iki-oymaklık), birkaç iyi krala (örneğin, Asa ve Hizkiya) sahip oldu. Ancak onlar da genelde Tanrı’ya itaatsizdiler. Bu yüzden, Babilliler onları istila etmek üzere gönderildi ve onları Babilde 70 yıl esarette tuttular. Onlar tekrar bir krala hiç sahip olmadılar. 70 yıl sonra, bazıları; Ezra, Nehemya, Yeşu (zamanında baş rahip) ve vali Zerubbabel liderliğinde İsrail toprağına geri geldiler. Onlar ilk olarak Persler, ondan sonra Yunanlılar ve son olarak da Romalılar tarafından yönetildiler. İsa doğduğunda onlar, Romalıların egemenliği altında idi. Yahudilerin onu (İsayı) reddetmelerinin bir sonucu olarak; Tanrı M.S. 70’de, Kudüs’ü tahrip etmek üzere Romalıları gönderdi; ve sonuçta bütün Yahudiler İsrail toprağından sürüldüler.

Son yıllarda, Eski Ahit kehanetlerinin kısmen gerçekleşmesi ile, Yahudiler o diyara geri gelmeğe başladılar. İsrail Devleti’nin yeniden canlanması, İsanın İsrail Egemenliğini Tanrı’nın Egemenliği olarak yeniden kurmak üzere yakında geri geleceğinin kesin bir göstergesidir.


  Back
Home
Next